Catherine çok sevdiği kızı Marie’yi okula yollamamış. Marie on dört yaşına gelince okula yollamama gerekçelerini ona anlatmak için bu kitabı kaleme almış.
Okulun, devletin kendine köle yetiştirmek için organize ettiği bir kurum olduğunu, yetişkinlerin bu köle eğitiminden başarıyla geçtikleri için bunun farkına varamadıklarını söylüyor.
Ona göre, okul, çocuklara gardiyanlık yapan bir kurumdur, ana-babaları çalışırken onları gözetim altında tutar. Toplumsal-iktisadi makinenin işlemesi için gerekli olan bilgileri onlara öğretir, itaati aşılar, eler ve rolleri dağıtır.
Okulda, sezgi ve düş gücünün geliştirilmesi, aşkın ve düşüncenin yaratıcı bir nitelik kazanması için çok gerekli olan “aylaklık” yerine üretimi artıran ve itaati sağlayan bir eğitimin uygulandığını anlatarak bir “karşı-kültür” oluşturma çabasında olanları “Zorunlu eğitime hayır!’ demeye çağırıyor.
Baker’e göre okul, çocuğun çocuk olabileceği, gençliği ve neşeyi tam anlamıyla yaşayabileceği bir ortam sunabilmeli ve asla onun önüne ulaşılması gereken hedefler koymamalıdır.