Notlar
🔸 En biçimlendirici on iki yılını okul olarak bilinen otoriter bir diktatörlüğün etkisi altında geçirdikten sonra, insanların gerçek bir demokrasiye katılmalarını nasıl bekleyebiliriz?
🔸 Soru sormamayı, düşünmemeyi, kendilerine ne yedirildiğini incelememeyi öğrendiler.
🔸 Bunun yerine itaatkar tüketiciler ve serbest piyasanın, şirketlerin egemen olduğu neoliberal ekonominin istekli köleleri haline geldiler.
Seçim zamanı geldiğinde, kendi çıkarlarına aykırı olarak, zenginlerin davalarının en büyük baba destekçisi olarak oy vermeye -zahmet ederlerse- gidecekler.
📌 Okul, toplumdaki en güçlü, en tehlikeli ve en zararlı kurumdur.
Tom Durrie

Okul eğitiminde; önceden belirlenmiş bir hedefe yönlendirilen öğrenci mevcut A bilgi durumundan B'ye doğrusal bir yol boyunca sürüklenir. (mavi yol) Süreç yavaş ve etkisizdir.
Buna karşılık, öğrenmeye hevesli ama okula gitmeyen kişi, kırmızı renkli yolda görüldüğü şekilde öngörülemeyen yolları takip eder.
Dolanık kırmızı yolun uzunluğundan anlaşılacağı üzere toplam bilgi kütlesi, okula nispetle oldukça büyüktür.
Okul öğrencisi, B hedefine göre ayarlanmış bir okul testini geçebilir. Okula gitmeyen bir öğrenciyse bu testi geçemeyebilir. (ortadaki siyah çizgi)
Fakat bir "çıkar kriteri" ölçen test yapılırsa tüm rekabet yok olur ve okulsuz öğrencinin geride kalmadığı anlaşılırdı. (yeşil çizgi)
Dünyanın çoğu, önceden tanımlanmış bir toplum için önceden tanımlanmış hedeflere (B) ulaşmaya taparken, doğal öğrenme içgüdüsünü (öğrenme dürtüsü) keşfetmekte başarısız olmaya devam ediyoruz.
Ve bu süreçte mutsuz toplumlar inşa ediyoruz.

Öğrenme dürtüsü, bir çocuğun peşinden gitmek istediği tutkular ve ilgi alanları kümesidir.
Okul öğrenmesi, okul sistemi tarafından belirlenen bir dizi ödül ve cezadan oluşur.
Okulların bilgiyi müfredata göre seri hale getirmesi nedeniyle müdahaleye açık ve karmaşıktır, kısa süreli ezbere yol açar.
Serbest öğrenme, ödül derecesini kendi belirlemesi sebebiyle basit, kalıcı, tutarlı ve uygulanabilir anılar oluşturur. Ödül güçlüdür ve ceza yoktur. Bu, öğrenme dürtüsünün gelişmesini sağlayarak başarıya götürür.
Okul zorlaması ise öğrenme tutkusunu yok eder ve öğrenilmiş çaresizliğe yol açar. Öğrenme dürtüsünü zayıflatır, bilgi kalitesini düşürür. Ödül sinyali zayıftır ve talebe bağlı gelişmediği için tutarlılık oluşturmaz.
Buna karşılık öğrenme dürtüsü içsel arzuları koruyarak zorlamalara karşı isyan eder.
Sonuçta çoğu çocuk okuldan nefret eder, öğrenme sevgisini kaybeder ve sisteme boyun eğerek köleleşmeyi kabul eder.

Eğitim sistemlerinde ilk sütun gibi mükemmel bir bilgi kristali oluşması beklenir.
Fakat gerçekte olan ikinci sütundakidir.
Çoğu çocuk için, bilgi hiçbir zaman yeterli tutarlılık oluşturmaz ve müdahale nedeniyle dağılır, yani unutulur. Dolayısıyla ilk sütunda beklenen olmaz.
Gerçekte ise okul eğitiminde, bilgi asemptotik olarak belirli bir hacme ulaşır ve bu noktadan sonra istikrar ve tutarlılıkta çok az ilerleme olur.
Buna karşılık, serbest öğrenmede, bilginin kazanılması kaotik ve düzensizdir.
Ancak, öğrenme dürtüsüne dayandığı için, bilgi hacmi çok büyüktür, tutarlı ve uyumludur.
Bu da bilginin istikrarına ve daha fazla entegrasyonuna yardımcı olur.
Özgür öğrenciler, sıradan öğrencilerden çok daha fazlasını öğrenir. Üçüncü sütunda olduğu şekilde.
Özgür bilginin birden fazla güç alanı ve birden fazla zayıflık alanı vardır.
Ancak, tutarlılık açısından daha üstündür.
Bu nedenle problem çözmede daha uygulanabilir yapıdadır.

Ve geçtiğimiz günlerde sınıftaki öğrencilerden biri, sınıfımızın fotoğrafının yayınlandığı bir dergiyi getirdiğinde ilk kez bir öğrencinin sınıfını bu kadar sahiplendiğine şahit oldum.
Bu sahiplenme hissi öğrencilerimi çok güçlendirdi ve sınıftaki oturma düzeni değişikliği onlar üzerinde önemli bir etki yarattı.
Benim sınıf düzeni konusunda risk almamı model alan öğrenciler kendi öğrenmelerinde daha fazla sorumluluk almaya başladılar.

👉 Yetişkinin çocuğun gelişim sürecinde yapabileceği tek şey çocuğun önündeki engelleri kaldırmak ve onun ihtiyaçlarını karşılamaktır.
🔸 Bu yaklaşımda her çocuğun kendine özgü bir birey olduğu ve kendi kapasitesi doğrultusunda öğrenebildiği kabul edilir.
👉 Çocuklara araştırma, deneme, hatalar yapma ve bunları kendi kendilerine düzeltebilmeleri için fırsatlar tanınmalıdır.
🔸 Eğitim çocuğun sahip olabileceği deneyimleri zenginleştirme ve tecrübelerini ilerletme yönünde ona olanaklar sunulmasıyla mümkün olabilir.
👉 Öğretilecek olan bilgiler, çocukların anlayabileceği düzeyde somutlaştırılır ve ezber kaygısı olmadan öğrenilmeleri için de bir takım yöntem ve materyallerle sunulur.
🔸 Çocuklar istedikleri şekilde, özgürce dolaşma hakkına sahiptirler.
👉 Sınıflarda çocukların serbestçe hareket edebilmeleri ve kendi başlarına uygulamalar yapabilmeleri amaçlanır.

🔸Colorado Boulder Üniversitesi Psikoloji ve Sinir Bilim Bölümü ve
🔸 Denver Üniversitesi Psikoloji Bölümü uzmanlarınca,
👉 6-7 yaş arası çocukların günlük ve yıllık faaliyetleri analiz edilerek yapılan araştırmada, çocukların etkinlikleri
▫️“yapılandırılmış” ve
▫️“daha az yapılandırılmış”
olarak sınıflandırılmış;
👉 Çocuklar 'Daha az yapılandırılmış' etkinliklerde ne kadar çok zaman harcarlarsa,
🔸 Kendi kendilerine yönettikleri yürütme işlevlerinin o kadar iyi olduğu belirlenmiş.
👉 Yapılandırılmış faaliyetler için bunun tersi geçerliydi.
Jane E. Barker

Evde eğitim vermek gözünüzü mü korkutuyor?
Lütfen bir şeyi iyi hatırlayın ve bu çok önemli:
Baştan beri öğretmenlik yapıyorsun!
ve
Çocuğunun ilk öğretmeni sendin!
Değişen tek şey evde eğitim alma kararıdır.
Aslında en başından beri
süslü bir etiket olmadan evde eğitim veriyordunuz.
Bu doğru!
Sen her zaman bir öğretmendin.
Bir çocuğa nasıl emzireceğini,
yemek yemeyi,
giyinmeyi,
ayakkabı bağlamayı,
başkalarına karşı nazik olmayı,
ellerini yıkamayı,
bardaktan su içmeyi,
dişlerini fırçalamayı,
çatal tutmayı,
tuvaleti kullanmayı
hep sen öğrettin.
Baştan beri öğretmenlik yapıyorsun.
İnternette, önünüzde duran çocuğa 'nasıl' öğreteceğinizi gösterecek bir şey yok.
Sevdiği ve sevmediği şeyleri, güçlü ve zayıf yanlarını, sevinçlerini ve korkularını ancak siz biliyorsunuz.
O ÇOCUĞU DÜNYADAKİ HERHANGİ BİR ÖĞRETMENDEN, HERHANGİ BİR UZMANDAN DAHA İYİ TANIYORSUN.
