Okullarımız Başarısız Oluyor!

Bir reklam metni yazarı, bir ürünü ya da hizmeti satmak için ihtiyaç algısını ve bu ihtiyacın yalnızca satılan ürünün ya da hizmetin satın alınmasıyla giderilebileceği hissini belirgin bir biçimde uyandırmalıdır.

Söylenip geçiliveren “okullarımız başarısız oluyor” söylemi kolaylıkla Eğitim Kurumları için daha fazla kaynak ve destek yolunda sınırsız bir talebe dönüştürülebilir.

Daha fazla kitap, daha fazla öğretmen, daha fazla bilgisayar, daha fazla emlak , yani daha fazla kitap yayıncısı, daha fazla eğitim fakültesi, daha fazla bilgisayar üreticisi..

Daha çok okul öncesi eğitim, daha çok ödev, daha uzun süreli eğitim, tatilin sonunun getirilmesi, yarı zamanlı ya da tam zamanlı mecburi yaz okulları, daha fazla zaman…

Biri kazanırken ötekinin daima kaybettiği bu oyunda işler tam da metin yazarının istediği gibi gider.

Mesele ortada kurumsal hafızaları kıt olan ya da hiç olmayan sonsuz bir tüketiciler topluluğu ve kesinlikle doyurulamaz bir talebin olmasında değildir yalnızca..

İşin gerçeği, eğitim piyasasına ne kadar para harcanırsa harcansın adları değişse de her yıl okulların yarısı zayıf performanslı diye etiketlenmektedir ve ortalamanın altında kalmaya mahkum olacaktır.

Ortalamanın üstünde olanlar daima uçuruma yuvarlanmaktan korkacaklar.

Metin yazarı işini yapmıştır.

Orta seviyedekinin bir alt kategoriye düşme tehlikesinden kurtuluşunun, bu tehlikeden çıkış yolunun satın alınmasından geçtiğine herkesi inandırmıştır.

Bu stratejinin foyası o kadar belirgindir ki dolandırıcılık sanılması riski vardır.

Öyledir de aslında, iş çocuklara gelince değişir.

Organizasyon annelik ve babalık duygularımızla beslenir.

Eğitim reformu adı altında sürekli yeni sınav stratejileri, yeni sistemler, daha yeni sistemler..

Böylelikle çocukların başarısız olmaları sağlama alınabiliyor ve düzenek tekrar başa sardırılabiliyor. Çivi çiviyi söker!

Bize gelince, çocuklarımıza yaptığımız şeyin anlamı;

Onları asla bitmeyen ve bitmeyecek binalarda yaşamaya mecbur bırakıp, bitmek bilmeyen inşaatlardan havaya karışan zehirli gazları, pisliği ve tozu solumaya mecbur bırakmaya benziyor.

Temiz havayı bulmak zor olacak.

Pedagoji Yayınları; Gatto, Aptallaştıran Eğitim kitabı önsözünden

David H. Albert
David H. Alberthttps://friendlywater.org/
David Albert, Bajaj Uluslararası Ödülü'ne layık görülen, insanlar arasında barışı ve uyumu teşvik eden bir Gandhi savaşçısı. Washington Eyaleti Alkol ve Madde Suistimali Bölümü'nde bir hikaye anlatıcısı, yazar ve kıdemli planlayıcı ve politika analisti. Albert ailesiyle birlikte Olympia, Washington'da yaşıyor. İyileştirici Kalp-Aile ve İyileştirici Kalp-Topluluk dahil olmak üzere birçok kitap yazmıştır.

Yazı Hakkında Hisleriniz

Yazı Hakkında Mini Anket

Katkıda bulunun ya da yorum yapın

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazardan
Benzer

Öne Çıkan Makaleler

ZORUNLU EĞİTİM ÇIKMAZI

Bir çocuğun ne zaman, ne kadar, nasıl öğrenmesi gerektiğini...

Evde eğitimin 10 avantajı ve evinizi doğal öğrenme için güçlü bir yer olarak düzenlemek adına birçok fikir

1- Özgürlük 👉🏻Siz, özgürlüğü kolaylaştıracak ve doğal çocuk öğreniminin koşullarını...

Ay Döngüleri ve Canlılar Üzerine Etkileri

Yaşadığımız dünyaya en yakın gezegen olması sebebiyle dünyaya etki...

Zorunlu Eğitim Yasaları Olmasaydı Ne Olurdu?

1- Güç Kayması 🔸İlk olarak, güç devletten aileye doğru eğilir. Okula...